31 Mayıs 2013 Cuma

Gezi parkı



Bu olaylar twitterda ilk patlak verdiğinde bloğumda bir yazı yazmıştım ama şimdi iş gerçekten çığrından çıktı. Her insanın hakkı olan eylem yapma,fikirlerini savunma hakkı artık yok ülkemizde!
Bu nasıl bir rezilliktir onca insana bu denli eziyet hangi akıla hangi vicdana sığar inanamıyorum.
Tüm kalbim oradaki insanlarla,benim ricam sizde duyarsız kalmayın harekete geçin.
İnsanların yardıma ihtiyacı var,başka şehirlerde ülkelerde de olsanız oradaki insanlara yüreğiniz onlarla olduğunu hissettirin,hadi ne duruyorsunuz herkes taksime!!

30 Mayıs 2013 Perşembe

Bu yazın ilk çantası

  Bugün küçük bir kaçamak yapıp Lefkoşa'ya gittik,yemek yedik.Görmeyeli bir kaç yeni mağaza açılmış sağ olsun sevgilim anlayış gösterip biraz kendimi mağazalar içinde kaybetmeme izin verdi :)
  Mağlumunuz essera çantalar geçen yıldan beri pek bir moda. Şeker gibi renkleri olan bu kauçuk çantalar hem küçük hem de oldukça kullanışlı.İçine kredi kartı,cep telefonu,bir ruj varsa bir kaç küçük eşyanızı da içine alabilicek boyutta.
  Ben dikey olan modellerinden istiyordum fakat aldığım yerde kalmamıştı Kıbrıs'ta da başka hiç bir yerde bu çantalardan görmemiştim fiyatlarını da Lidyana'nın yarı fiyatında bulunca kalan renkler arasından bir seçim yaptım.



  Aynı anda çektim fotoğrafları ama bir ve ikinci fotoğrafta rengi ışıktan dolayı biraz farklı çıkmış.Güzel bir turkuaz rengi var aslında çantanın son iki fotoğrafta daha net görülüyor.Ayrıca şu fotoğrafları düz eklemeyi bir türlü öğrenemedim kusura bakmayın.
Sevgiler

29 Mayıs 2013 Çarşamba

Güneşin rengi!

  Bu yıl geçen yıl olduğu gibi neon renkler pek moda malumunuz. Sarı en son ben küçükken çok modaydı  :)
  Anneannem hep söyler 10 yıl da bir aynı şeyler moda olur diye o yüzden anneannemin tüm eşyalarını arada sırada annem,teyzem ve ben yağmalama girişimlerinde bulunuruz :)
  İşte benim çocukluğumun rengi sarı bu yıl yine altın çağını yaşıyor. Ben beğendiklerimin bir kaçını sizle paylaşmak istedim.Sizi resimlerle başbaşa bırakıyorum.
  Sevgiler




Yeşil ,yemyeşil...

  Uzunca bir süredir ders çalışıyor olduğum için bişeyler yazma fırsatını bulamadım maalesef.
Ne giydim yazısı yazamıyorum çünkü sabahları tam anlamıyla kendimi yataktan atıp gittim sınavlara :)
 İki hafta olan final takviminde benim ilk iki gün 4 tane sınavım olması ve ilk gün 3 sınava girmiş olmam tamamiyle dengemi bozdu.. En son bilgisayarımın ekranına konan sineği mouse ile öldürmeye çalıştım siz düşünün :)

 Twitter'da çığ gibi büyüyen Taksim gezi parkı olayını bilmeyen kalmamıştır sanırım. Arsızca koskoca ağaçları bir avm yapmak için kesmelerini asla kabul edemiyorum. Nasıl gelişicez ? Bu ülke avmler sayesinde mi büyücek?
Çok enteresan dönemlerden geçiyoruz yine. Koskoca ağaçları kesmek ne demektir ya! New york'ta koskoca central park var sözde İstanbul'a da yapılıcaktı ama biz olan ağacımıza sahip çıkamıyoruz..

 Ben Eskişehirliyim ve küçük şehrin düzenini,caddelerini,sokaklarnı,köprülerini,parklarını seviyorum. Bozkırın ortasında yemyeşil bir yer Eskişehir yazları caddelerde palmiye ağaçları olur kısın zarar görmesinler diye o ağaçları seraya götürürler.Sokaklarda parklarda sokak hayvanları için belediye mama kapları koyar. Tüm sokak hayvanları evcil hayvan gibi bakımlıdır,aşıları tamdır.Geleceğe yatırım avm ile değil yeşil ile olur.Ve Eskişehir gururla söylüyorum koskoca bir bozkır iken şimdi yemyeşil bir şehir.
 Bakınız aşağıda ki fotoğraflar daha ne yeşil parklar,bahçeler var darısı İstanbul'un başına diyorum. O mis gibi boğaza,o köklü tarihe en yakışır olan yeşil olucaktır.

24 Mayıs 2013 Cuma

Blog satışı vol:1

  Merhaba arkadaşlar bir arkadaşımın ingiltere'den gelirken getirdiği çok sevdiğim topshop eteğimi satmak zorundayım maalesef. Beden 36-38 beden giyenlere gayet rahat olur. Aslında tam bu yazaa uygun penye bir kalem etek fakat benim erkek arkadaşım biraz kıskançlık yaptığı için giyemiyorum :(
  Etek daha bugün elime geçti bir kere denemek için giydim,hiç bir yerinde sorun yok,etiketi üstünde 22 pound yani 6o tl civarinda ben etek için 45 tl istiyorum.İletişim için sen.minel.sen@gmail.com hesabından bana mail atıp sorularınız varsa sorabilirsiniz.



Sevgiler

23 Mayıs 2013 Perşembe

makyaj aşkı??





  Okul telaşı pazartesi günü olan finallere kadar biraz hafifledi bu aralar,bende bunun şımarıklığıyla kendimi internet alemine kaptırdım baya. Bilmiyorum sizin böyle bir hastalığınız var mı ama ben youtube da video izlemeye başlayınca kendimi kaybedip saatlerimi harcıyorum. Bazen çok gülüyorum,bazen çok şaşırıyorum. Bugün de youtube da bir şekilde makyaj videolarına kadar geldim. Ama şimdi bahsediceğim arkadaş gibi arkadaş değil kardeş diyelim biz ona böylesine rastgelmemiştim hiç.
  Bahsediceğim kız şuan sadece 12 yaşında olmasına rağmen makyajı olmadan video da görüntü vermeyen onlarca ruju,rimeli,allığı olan ufacık bir kız.Ben daha 12 yaşındayken bisiklete binip,parkta oyun oynayıp,sokakta top oynuyordum. Ne ara değişti bu kadar çocuk olmak. Mutlaka benim gibi orda burda koşan,düşen,futbol oynayan çocukluk geçirin vs demiyorum tabi ki yani asıl amacım bu kardeşimizi de yargılamak değil.
  Sonuç olarak bana çok enteresan geldi kendisi aslında miniminicik çok sevimli bir kız kendisi ve bu işi özenerek yaptığı her halinden çok belli. Kendisini merak ettiyseniz,izlemek isterseniz tıktık
  Ama bu konuda sizin yorumlarınız neler benle paylaşırsanız çok sevinirim.

Sevgiler

21 Mayıs 2013 Salı

Rengarenk ayaklar!

  Bugünün yazısı ucuzluk üzerine olsun :) Hiç bir zaman çok pahalı şeyler satın almıyorum çünkü alamıyorum ama indirim zamanları ve outlet mağzalar çok sevdiğim markaları alınabilir kılıyor sağ olsunlar :)
  Şimdi ki ayakkabılarım çok çok uygun fiyata aldığım ve çok severek giydiğim ayakkabılarım arasında hem de yazın ruhuna çok uygun rengarenk!
  Sarı ve mint rengi olan ayakkabılar defacto'dan geçen yıl almıştım 10-15 tl arası bir fiyatta alındılar,çok rahatlar ve koku falanda yapmıyorlar defalarca makinaya atıp yıkadm herhangi bir deformasyon da olmadı.
  Önde ki sandaletler de geçen yıl alındı onları da Flo'dan almıştım,10-15 tl gibi bir fiyatı vardı.Neon renklere sahip olması ayrıca bir kaç renk içermesi,şeker gibi bir pembesi olmasını da çok seviyorum. Pek sandalet insanı olmasam da yazın pek ayağımdan çıkarmıyorum bu şekerleri :)
  Sizin de böyle ucuz,rahat ve gerçekten sağlam cicileriniz var mı?
Sevgiler

20 Mayıs 2013 Pazartesi

Özledim..



  Özledim seni Ankara yollarında yürümeyi  gözlerim dolu dolu Anıtkabir'e gitmeyi,Tunalı da dolaşmayı,Kuğulu parkta çay içmeyi,Güvenpark'ta otobüs beklemeyi öyle 5-10 dkka değil bildiğin 30-40 dkka hem de. Sakarya da çiçek almayı,Hosta da döner yemeyi,Cihan kebabın enfes yemeklerini,Ankamall'e gitmeyi,Kocatepe'nin ışıklarına bakmayı,AOÇ de kokoreç yemeği, Leman da oturup içmeyi,metroya binmeyi,k.esat dolmuşçularının drift yapmasını :)
  Hızlı trenle Eskişehir'e gitmeyi,porsukta gondola binmeyi,doktorlarda alışverişi,adalarda kahve keyfini,donasa gidip tıka basa dürüm yemeği,sıcak yaz günlerinde kentpark'ta serin yürüyüşler yapmayı,sazova parkında gezintileri,222 de eğlenmeyi..
 Sevgili yanına yapılan gizli İstanbul kaçamaklarını,vapura binmeyi,kadıköyde yürümeyi,taksim de içmeyi sonra kızılkayalarda ıslak hamburgerin dibine vurmayı çok özledim.
 Aslında ben Türkiye'yi çok özledim :)

nesillerin tükenmesine siz de izin vermeyin


 Twitter da gördüğüm ve hemen katıldığım yeni bir toplumsal hareketten bahsetmek istiyorum size arkadaşlar   lütfen siz de harekete geçin ve sadece formu doldurun kutup ayılarının yaşadığı bölgeyi kurtaralım. Bunun için yalnızca 1milyon kahraman aranıyor. Şu anda 550 civarında bir katılım var siz de hemen katılmak isterseniz bu adresi hemen tıklayın  http://1milyonkahraman.org
 Petrol şirketlerinin eriyen kutuplardan petrol çıkarma savaşına da bir dur deyin,kutup ayılarına yaşama fırsatı verin. Murat Boz ve Greenpeace Türkiye'nin bu hareketini sizde destekleyin ve elinizden geldiğince çok insana duyurun lütfen .Nesiller tükendikçe sıra bize de geliyor lütfen farkında olalım ve artık bir şeyler yapalım.

Sevgiler.

Okula sitem,tatile özlem


 Bu yazı trajik bir gencin öyküsünü içermekte bu satırlarda yazdığım hiç bir şeyden sorumlu değilim şimdiden belirtiyim.
 Camdan bakınca denizi,sörf yapan insanları görüyorum hatta bazı kendini bilmezler jet-ski bile yapıyorlar. Ama ben sıcağın ortasında bilgisayar başında 2 günde bir damacana su içerek ödev,tez,quiz,final çemberi arasında ordan oraya savruluyorum.Bilincim yerinde mi hayır değil! Ayağımı daha suya bile sokamadım bu gidişlede uzun bir süre daha ciğerci kedisi gibi anca balkondan bakıcam. Şimdi hiç bir derdi olmadan plajların keyfini çıkaranlar hepinize gıcık oluyorum :)
 Dört yıl hiç bişey yaptırmayan hocalar bu sene arap atı misali son düzlükte açıldılar. İstekleri hiç bitmiyor. Bu kadar çalışıyorum ama mezun da olamıcam yanarım yanarım ona yanarım.
 Geçen yıl delirip okuldan kaçan prof. sağolsun yaktı hepimizi bölümün yarısı sürünüyoruz,okula dilekçe yazdık ama kabul etmediler tabi ki! Onlarda son kez bize geçirme hevesinde.
 Burdan gençlere söylüyorum sakın özelde okumayın kardeşlerim,arkadaşlarım. İliğinizi kemiğinizi kurutuyorlar valla hem maddi hem manevi. Bu yazıyı okuyup da kıbrısta baba parasıyla okuyosunuz yeeeaa diyenlerin ağzına da kürekle vurmak istiyorum.O kadar kolaysa gel sen oku paşa çocuğu!
 Ohh böyle yazınca biraz hafifledim valla,şimdi ben yine 100 yıllık ekonomik gösterge arıyım bana kolay gelsin :)
Sevgiler