22 Aralık 2013 Pazar

#aknetrent tedavim 1.ay



  Merhaba, ha başladım ha başlıyorum derken ilk ayı 18 aralıkta bitirmiş bulunmaktayım. Size neler yaşadım neler hissettim yan etkilerle ne derece karşılaştım bunlardan bahsetmek istiyorum.

  Öncelikle tekrar hatırlatmak isterim ki ben ilk ayımı 20 mg aknetrent ve 1 ay boyunca haftada 3 gün 250 mg azitro içerek geçirdim. Hep bir merak ve heyecanla her gün kendimi izledim aslında fotoğrafta çekmiştim ama telefonumda ki bir sorun yüzünden tüm bilgilerim,rehberim,fotoğraflarım silindi. Bu nedenle size before-after yapamıyorum bu ay üzgünüm.

  Farklı tipte 2 ilaç içtiğim için sabahları kahvaltı sonrası antibiyotiğimi akşamları yemek sonrası aknetrenti içtim.

  Bu birinci ay süresince yaklaşık 10-15 adet yeni sivilceye sahip oldum bazıları gerçekten çok büyüktü ama uçları yoktu fakat bir kaç gün içinde yok oldular.Normal zamanlarımdan pek de farklı ani bir sivilce patlaması yaşamadım açıkcası.Herhangi bir kuruma belirtisiyle de karşılaşmadım bu süre içinde sadece her gün yıkamak zorunda kaldığım saçlarımı 3 günde bir yıkar olmuştum. Benim için güzel bir etki olmuştu :) Hafif bir bel-sırt ağrısı yaşadım bu hala devam ediyor. Fakat bu beni gün içinde rahatız eder boyutta değil. İlaca başladığımın 8. gününde çok şiddetli bir baş ağrısı şikayetim oldu. Ama bu baş ağrısı ilacın etkisi mi yoksa benim migren ataklarımdan dolayı mıydı bilemiyorum.Bunun dışında öyle kremler,temizleyiciler vs kullanmadım. Dışarı çıkarsam eğer güneş kremimin üstüne La roche bb krem sürdüm. Bunların dışında da normalde de cilt makyajı yapmadığım için öyle yüzümü temizleyeceğim diye bir uğraş içinde olmadım. Akşamları La roche h serisi köpükle yüzümü yıkadım aynı seriden nemlendiricimi sürdüm.Bunlar dışında hiç bir ürün kullanmadım bu ay. Yalnızca dudaklarım için doktorumun verdiği krem karışımı kullandım çünkü normal zamanlarda da kuru dudaklara sahibim. Ama şu ana kadar dudaklarım da da bir rahatsızlık aşırı kuruma vs yaşamadım.

  İlk ayımı gayet rahat ve olağan zamanlarım da ki gibi geçirdim. Bunun nedeni ilacımın dozunun düşük olması da olabilir tabi ki. Bunun yanı sıra söylemem gerekir ki ben normalde de günde 4 litreden az su içmem,ıvır zıvır yemem,çikolata vs sevmem,çok fazla meyve yerim. Belki bunlar da benim ilk ayımı rahat geçirmemi sağlamıştır.

  İşte benim ilk ayım böyle geçti. Umarım okuyan sizlere bir faydam olmuştur. Ben bu ilaca başlamadan önce okuduğum tüm yazılar kötü senaryolara sahipti. Umulduğu kadar kötü olmadığını ve bazı şeylerin psikolojik olduğunu düşünüyorum.

  Sorularınız olursa yazının altına yorum yazabilir ya da senminelsen@gmail.com adresinden bana mail atabilirsiniz.

  Sevgiler..

#Aknetrent tedavi başlangıcı



  Merhaba,uzun süredir yazmayı bıraktım farkındayım ama bilgisayarımın başına geçecek fırsatım pek olmuyor maalesef.

  Çok fazla uzatmadan size sivilcelerime karşı başlattığım savaştan bahsetmek istiyorum..

  Yıllarca yüzümde hep sivilcelerim vardı özetle söylemek gerekirse yüzümün sivilcesiz halini hiç hatırlamıyorum. Hiç bir zaman büyük can yakan sivilcelere sahip olmadım ama her yeni güne mutlaka yeni bir sivilceyle uyandım. Ben sıktım onlar çıktı 2 yıl önce özel hastanede bir doktora gittim bana pek ilgi göstermeden bir antibiyotik verdi ilaç bitince sivilcelerim de geri geldi tabi.. Bende sonra pek önemsemedim bu durumu. Zaten sivilcelerime takık biri hiç bir zaman olmadım onları büyütüp hiç bir zaman kendi psikolojimi bozmadım.Ama mezun olduktan ve iş aramaya başladıktan sonra gerçekten büyüdüğümün farkına varmış olacağım ki bir karar alıp internette bu ilaçlara (roaccutane,zoratenin,aknetrent vs) karşı yazılan tüm olumsuz yazıların hepsini göze alıp, kendimi ilacın yan etkilerine karşı hazırlayıp düştüm hastane yollarına.

  Ben Eskişehir'de yaşıyorum fakat pek hastaneye gitmeyen biri olduğum ve bu konuda çok bilgili olmadığım için doktor-hastane araştırması yaptım gitmeden önce. Eczacı ve internet tavsiyeleri üzerine Medline hastanesinden randevu aldım. Herkes bana doktorun çok iyi,çok ilgili olduğundan bahsetmişti. Bende bu güvenle gittim hastaneye fakat umduğumu bulamadım bunu da eklemek istiyorum. Yerinden hiç kalmadan bana direk yanında ki ilaç firmasının kağıtlarından uzatıp bu ilacı içiceksin dedi ve reçeteyi yazdı.

  Her neyse ben hiç bir kan tahlili vs yapılmadan sivilce tedavime başlamış oldum. Farklı olarak bana doktorum ilk ay 20 mg zoratenin ve bir ay boyunca haftada 3 gün içmem için 250 mg azitro yazdı. Bunun yanı sıra La Roche H serisini önerdi. Yüzüm ve dudaklarım içinde bepanthene,adını hatırlamadığım 2 kremin daha olduğu bir karışım yazdı. Ayrıca güneş kremi tavsiye etti fakat bende daha önceden sebamed güneş kremi vardı o yüzden yeni bir tane alma gereği hissetmedim.

  Reçetemi alıp eczaneye gittiğimde eczacı bana zoratenin için ek 27 tl ödemem gerektiğini ama aynı içerikte aknetrent diye bir ilacın olduğunu ve devletin bunu karşıladığı ek ödeme yapmama gerek olmadığını söyledi.Bende aynı içerikte bir ilaç için her ay en az 27 tl ödeme yapmayı mantıklı bulmadığım için aknetrenti tercih ettim.

  Kısaca benim ilaçla maceram böyle başlamış oldu. Bir sonra ki yazıda size ilk ayı nasıl geçirdiğimi anlatacağım. Herhangi bir sorunuz olursa yorum bırakabilir veya bana senminelsen@gmail.com adresinden mail atabilirsiniz.

  Sevgiler..

28 Kasım 2013 Perşembe

Gecenin şarkısı..



  Bence bu şarkı yıllarca dinlenebilecek bir Bengü şarkısı olmuş.. #sayımdan...



  Bu arada klipteki #mybestfriends tasarımları da bir hayli yakışmış Bengü'ye..


Sevgiler..

24 Kasım 2013 Pazar

Gecenin şarkısı..



  Bazen sürükler hayat hepimizi bir yerlere,bazen bir yaprak savruluruz oradan oraya.. Bazen suya atılan bir taş gibi yavaş yavaş derinlere ineriz farketmeden..
  Bu müzikle aşık da olursun,aşk acısı da çekersin,özlersin,kalbin acır,için sızlar,gözlerin de dolar.. Ama gözlerini kapatınca hep tek bir resim gelir önüne.. Canın yanar,özlersin..
  İyi geceler..



Sevgiler..

22 Kasım 2013 Cuma

Neler Yaptım ?




  Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba!

 Yazmadığım süre zarfında neler yaptım önce onlardan bahsetmek istiyorum size.. Önce 10 günlük bir Kıbrıs kaçamağı yaptım sevgilimin yanına,dönüşte Eskişehir'de hep tersliklerle karşılaştığım donör olma çabam için Ankara İbn-i Sina Hastanesine uğrayıp kan verdim.Sonra tekrar bir Ankara yolculuğum oldu bir banka sınavına girdim bakalım bu ay içinde dönüş yapılacak diyorlar ama ben pek inanmıyorum.
 Bugün uluslararası bir firmadan telefon aldım pazartesi günü iş görüşmesi için çağırdılar. Belki oradan bir şeyler çıkar.
 Bunların dışında yıllardır bir türlü geçmek bilmeyen sivilcelerime savaş açtım ve doktora gittim.Bugün aylarca sürecek #zoretanin tedavimin 4. günüdeyim bunla ilgili de detaylı yazılar gelicek.
 İşte buralarda olmadığım süre boyunca zamanım böyle geçti.

 Sevgiler.

19 Ekim 2013 Cumartesi

Gecenin şarkısı..



    Gecenin şarkısı karanlıkta,boş yollarda huzurla gidenlere gelsin..
#Maroon5 #Shewillbeloved



Sevgiler..

13 Ekim 2013 Pazar

Gecenin Şarkısı..




  Bu gecenin şarkısını seçemedim nedense.. Tüm gün deli gibi yıllardır yapmadığım bayram temizliğini bir günde yaptıran annem sayesinde, dilim bir karış dışarıda yatıp yuvarlanacak yer aradım durdum tüm akşam..

  Bunca yorgunluğun üstüne şafak sayar gibi sevgiliyi özleme günlerinin acısı gün be gün katlanarak canımı sıkmaya devam ediyor.. Ha bir de işsizim mezun oldum ama iş yok!

  Ama ben azmettim bu kadar tersliğe karşı,neşeden mi delilikten mi bilinmez pek bir neşeliyim bu gece..

  Bu yazıyı yazarken en az 8201 bininci kez aynı şarkıyı dinlediğim için gecenin şarkısını cool adam #FettahCan'dan seçiyorum. Bu gecenin şarkısı hiç bir göndermeme içermemektedir..

  Gözlerimi kapadığımda nedense kendimi rum sokaklarında dolaştığım sıcak yaz günlerinde buldum..


  Gecenin şarkısı biraz uzun bir yazı olsa da sonunda burada :)
  Sevgiler..

10 Ekim 2013 Perşembe

Eskişehir'de Donör Olmak! #MeliseCanVer



  Öncelikle bu yazıyı okuyan herkese merhaba,

  Uzun zaman önce kafama koyduğum donör olma meselesini hep bir şekilde ya unuttum ya da özensiz davrandım..Belki benim bu bilinçsizce davranışım yüzünden yardım edebiliceğim nice Melis'e yardım edemedim.Okulumu bahane ettim Türkiye'ye geldiğim beş sene boyunca süren kısıtlı tatillerde aklımdan uçup gitti belki.. Amacım vicdan muhasebesi yapmak değil belki de öyle bilmiyorum..

  Sonuç olarak Eskişehir'de yaşıyorum ve yaklaşık 10 gündür naparım,nereye giderim vs araştırma işine koyuldum.İnternette bulduğum tüm bloglarda kan verme işini Eskişehir Devlet Hastanesi'nde yapabiliceğimi öğrendim. Aradım randevu almam gerekiyor mu diye görüştüm.Görüştüğüm görevli bana gelin arkadaşlarımız sizi yönlendirirler hemen dedi.Bende daha fazla beklemek istemedim ve öğlen evden çıkıp hastaneye gittim. Saat öğleden sonra 2'de hastaneye girdim ve danışmada ki görevli kişiye ilik donörü olmak istiyorum bu yüzden geldim acaba nereye gitmem gerekiyor diye sordum.Sonra hastanenin içinde süren maceram başladı.Herkes farklı bir kan alma birimine yönlendirdi beni. Hastanede çıkmadığım kat, konuşmadığım danışma çalışanı ve güvenlik görevlisi kalmadı.Hatta bir hemşireden 'madem kan vericeksin git önce muayne ol' diye fırça bile yedim.Neden geldiğimi tane tane anlatmama rağmen.
Hatta organ bağışı birimine bile gittim ama orada çalışan görevlide bana farklı bir yeri tarif etti..

  Bu olayları yaşarken baya sinirlendim ama saat 4 civarı bir temizlik görevlisi benim her kapıyı çalıp verdiğim savaşa duyarsız kalamayarak problemimi sordu.Bende derdimi anlattım.Bana A blokta birinci katta ameliyathane kapısının oraya kadar eşlik etti kapıyı açtı ve içeriden bir sekretere neden geldiğimden bahsetti. Hemen bu işle ilgilenen Ergün bey'i aradılar ve sonunda çözüme kavuştum.

  Fakat o gün kan veremedim çünkü Ergun bey bana aslında bu işlemin kendi görevleri olmadığını sadece bunu yardım etmek amaçlı yaptıklarını fakat alınan kanları kargoyla yolladıkları için mümkünse pazartesi ya da salı günü gelmem gerektiğinden bahsetti.Kanın, kargolama işlemi sırasında hafta sonuna denk geldiğinde bozulabiliceğini böyle bir durumda kalmamak adına böyle bişey yaptıklarını söyledi.

  Kısacası bu yazıyı yazmamın nedeni eğer Eskişehir'de yaşıyorsanız ve kendi sağlığınızla başka insanlara da sağlık vermek istiyorsanız  'mek istiyorsanız ya da Melis gibi binlerce kişiye yardım etmek istiyorsanz hafta içi pazartesi veya salı günü Eskişehir Devlet Hastanesine gidip A blokta kimseye bişey sormadan ameliyathanenin önünde ki danışma bankosundan Ergun beyle görüşmek istediğinizi bildirirseniz elinizden gelen en iyi şeyi yapmış olucaksınız.

  Lütfen ama lütfen okuyup kayıtsız kalmayın.. Küçük elleriyle,gülen gözleriyle hayata tutunmaya çalışan minik kalplere elinizi uzatın..

  Sevgiler..

5 Ekim 2013 Cumartesi

Gecenin şarkısı..



  Bazı kadın şarkıları vardır en iyi sesli adamlar da söylese ağızlarına yakışmaz o hissi yaşatmaz. Ama bu Sezen şarkısı Toygar Işıklı'ya çok yakışmış..

  Gözlerini kapadığında sevdiğini hatırlayanlara,özleyenlere aynı zamanda özlenenlere,hatıraları yüzlerini gülümsetenlere gelsin gecenin şarkısı..

  Ya da şöyle diyelim yarasının,acısının,özleminin üzerini kapamak isteyenlere korkusuzca acısının,hasretinin üstüne yürüyenlere.. Size,bana,herkese gelsin..



4 Ekim 2013 Cuma

Gecenin şarkısı..



  Bazı şarkılar var ki sadece ilk söyleyenin sesine yakışır.. Sadece o kişiden duymak içini titretir insanın..




Sevgiler..