30 Aralık 2013 Pazartesi

2013'ün son şarkısı..



  Her yeni yıl yeni heyecan,yeni umutlar.. Koskaca yılları deviriken ardımızda yıllardır keyifle dinlediğimiz benim çok sevdiğim bir şarkıyla gecenin hatta bu yılın son şarkısını paylaşmak istiyorum sizlerle..

  Şimdiden herkese iyi yıllar diliyorum. Umarım yeni yıl öncelikle adalet,huzur ve güven getirir ülkemize.. 

  Ajda PEKKAN- Düşünme Hiç

 Deniz SİPAHİ tıktık



29 Aralık 2013 Pazar

Gecenin şarkısı..



  Bir klasik gitar,bir piyano arka fonda can alıcı notalarda müziğe eşlik eden bir saksafon benim için müzik böyle bişey..

  Soft bir melodi,puslu bir ses..

  Yaşar, Cezayir Menekşesi..


  Sevgiler..

25 Aralık 2013 Çarşamba

Gecenin şarkısı..



  An gelir buz gibi hava da şöminenin yanında gökyüzünden düşen kar tanelerini izlerken yudumladığın şaraba eşlik eder şarkılar..

  An gelir yağan yağmurda hayallerinle birlikte pencereden süzülen yağmur damlalarına eşlik eder..

  Bazen haykırırsın, bazen içine kapanırsın gecenin şarkılarıyla.. Bazen de yalnızca bir piyano ve keman sesiyle notaların arasında kaybolmak istersin..

  Bazı şarkılar sözleriyle kendinden geçirir insanı bazı şarkılar müzikleriyle..


Sevgiler..

22 Aralık 2013 Pazar

#aknetrent tedavim 1.ay



  Merhaba, ha başladım ha başlıyorum derken ilk ayı 18 aralıkta bitirmiş bulunmaktayım. Size neler yaşadım neler hissettim yan etkilerle ne derece karşılaştım bunlardan bahsetmek istiyorum.

  Öncelikle tekrar hatırlatmak isterim ki ben ilk ayımı 20 mg aknetrent ve 1 ay boyunca haftada 3 gün 250 mg azitro içerek geçirdim. Hep bir merak ve heyecanla her gün kendimi izledim aslında fotoğrafta çekmiştim ama telefonumda ki bir sorun yüzünden tüm bilgilerim,rehberim,fotoğraflarım silindi. Bu nedenle size before-after yapamıyorum bu ay üzgünüm.

  Farklı tipte 2 ilaç içtiğim için sabahları kahvaltı sonrası antibiyotiğimi akşamları yemek sonrası aknetrenti içtim.

  Bu birinci ay süresince yaklaşık 10-15 adet yeni sivilceye sahip oldum bazıları gerçekten çok büyüktü ama uçları yoktu fakat bir kaç gün içinde yok oldular.Normal zamanlarımdan pek de farklı ani bir sivilce patlaması yaşamadım açıkcası.Herhangi bir kuruma belirtisiyle de karşılaşmadım bu süre içinde sadece her gün yıkamak zorunda kaldığım saçlarımı 3 günde bir yıkar olmuştum. Benim için güzel bir etki olmuştu :) Hafif bir bel-sırt ağrısı yaşadım bu hala devam ediyor. Fakat bu beni gün içinde rahatız eder boyutta değil. İlaca başladığımın 8. gününde çok şiddetli bir baş ağrısı şikayetim oldu. Ama bu baş ağrısı ilacın etkisi mi yoksa benim migren ataklarımdan dolayı mıydı bilemiyorum.Bunun dışında öyle kremler,temizleyiciler vs kullanmadım. Dışarı çıkarsam eğer güneş kremimin üstüne La roche bb krem sürdüm. Bunların dışında da normalde de cilt makyajı yapmadığım için öyle yüzümü temizleyeceğim diye bir uğraş içinde olmadım. Akşamları La roche h serisi köpükle yüzümü yıkadım aynı seriden nemlendiricimi sürdüm.Bunlar dışında hiç bir ürün kullanmadım bu ay. Yalnızca dudaklarım için doktorumun verdiği krem karışımı kullandım çünkü normal zamanlarda da kuru dudaklara sahibim. Ama şu ana kadar dudaklarım da da bir rahatsızlık aşırı kuruma vs yaşamadım.

  İlk ayımı gayet rahat ve olağan zamanlarım da ki gibi geçirdim. Bunun nedeni ilacımın dozunun düşük olması da olabilir tabi ki. Bunun yanı sıra söylemem gerekir ki ben normalde de günde 4 litreden az su içmem,ıvır zıvır yemem,çikolata vs sevmem,çok fazla meyve yerim. Belki bunlar da benim ilk ayımı rahat geçirmemi sağlamıştır.

  İşte benim ilk ayım böyle geçti. Umarım okuyan sizlere bir faydam olmuştur. Ben bu ilaca başlamadan önce okuduğum tüm yazılar kötü senaryolara sahipti. Umulduğu kadar kötü olmadığını ve bazı şeylerin psikolojik olduğunu düşünüyorum.

  Sorularınız olursa yazının altına yorum yazabilir ya da senminelsen@gmail.com adresinden bana mail atabilirsiniz.

  Sevgiler..

#Aknetrent tedavi başlangıcı



  Merhaba,uzun süredir yazmayı bıraktım farkındayım ama bilgisayarımın başına geçecek fırsatım pek olmuyor maalesef.

  Çok fazla uzatmadan size sivilcelerime karşı başlattığım savaştan bahsetmek istiyorum..

  Yıllarca yüzümde hep sivilcelerim vardı özetle söylemek gerekirse yüzümün sivilcesiz halini hiç hatırlamıyorum. Hiç bir zaman büyük can yakan sivilcelere sahip olmadım ama her yeni güne mutlaka yeni bir sivilceyle uyandım. Ben sıktım onlar çıktı 2 yıl önce özel hastanede bir doktora gittim bana pek ilgi göstermeden bir antibiyotik verdi ilaç bitince sivilcelerim de geri geldi tabi.. Bende sonra pek önemsemedim bu durumu. Zaten sivilcelerime takık biri hiç bir zaman olmadım onları büyütüp hiç bir zaman kendi psikolojimi bozmadım.Ama mezun olduktan ve iş aramaya başladıktan sonra gerçekten büyüdüğümün farkına varmış olacağım ki bir karar alıp internette bu ilaçlara (roaccutane,zoratenin,aknetrent vs) karşı yazılan tüm olumsuz yazıların hepsini göze alıp, kendimi ilacın yan etkilerine karşı hazırlayıp düştüm hastane yollarına.

  Ben Eskişehir'de yaşıyorum fakat pek hastaneye gitmeyen biri olduğum ve bu konuda çok bilgili olmadığım için doktor-hastane araştırması yaptım gitmeden önce. Eczacı ve internet tavsiyeleri üzerine Medline hastanesinden randevu aldım. Herkes bana doktorun çok iyi,çok ilgili olduğundan bahsetmişti. Bende bu güvenle gittim hastaneye fakat umduğumu bulamadım bunu da eklemek istiyorum. Yerinden hiç kalmadan bana direk yanında ki ilaç firmasının kağıtlarından uzatıp bu ilacı içiceksin dedi ve reçeteyi yazdı.

  Her neyse ben hiç bir kan tahlili vs yapılmadan sivilce tedavime başlamış oldum. Farklı olarak bana doktorum ilk ay 20 mg zoratenin ve bir ay boyunca haftada 3 gün içmem için 250 mg azitro yazdı. Bunun yanı sıra La Roche H serisini önerdi. Yüzüm ve dudaklarım içinde bepanthene,adını hatırlamadığım 2 kremin daha olduğu bir karışım yazdı. Ayrıca güneş kremi tavsiye etti fakat bende daha önceden sebamed güneş kremi vardı o yüzden yeni bir tane alma gereği hissetmedim.

  Reçetemi alıp eczaneye gittiğimde eczacı bana zoratenin için ek 27 tl ödemem gerektiğini ama aynı içerikte aknetrent diye bir ilacın olduğunu ve devletin bunu karşıladığı ek ödeme yapmama gerek olmadığını söyledi.Bende aynı içerikte bir ilaç için her ay en az 27 tl ödeme yapmayı mantıklı bulmadığım için aknetrenti tercih ettim.

  Kısaca benim ilaçla maceram böyle başlamış oldu. Bir sonra ki yazıda size ilk ayı nasıl geçirdiğimi anlatacağım. Herhangi bir sorunuz olursa yorum bırakabilir veya bana senminelsen@gmail.com adresinden mail atabilirsiniz.

  Sevgiler..

28 Kasım 2013 Perşembe

Gecenin şarkısı..



  Bence bu şarkı yıllarca dinlenebilecek bir Bengü şarkısı olmuş.. #sayımdan...



  Bu arada klipteki #mybestfriends tasarımları da bir hayli yakışmış Bengü'ye..


Sevgiler..

24 Kasım 2013 Pazar

Gecenin şarkısı..



  Bazen sürükler hayat hepimizi bir yerlere,bazen bir yaprak savruluruz oradan oraya.. Bazen suya atılan bir taş gibi yavaş yavaş derinlere ineriz farketmeden..
  Bu müzikle aşık da olursun,aşk acısı da çekersin,özlersin,kalbin acır,için sızlar,gözlerin de dolar.. Ama gözlerini kapatınca hep tek bir resim gelir önüne.. Canın yanar,özlersin..
  İyi geceler..



Sevgiler..

22 Kasım 2013 Cuma

Neler Yaptım ?




  Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba!

 Yazmadığım süre zarfında neler yaptım önce onlardan bahsetmek istiyorum size.. Önce 10 günlük bir Kıbrıs kaçamağı yaptım sevgilimin yanına,dönüşte Eskişehir'de hep tersliklerle karşılaştığım donör olma çabam için Ankara İbn-i Sina Hastanesine uğrayıp kan verdim.Sonra tekrar bir Ankara yolculuğum oldu bir banka sınavına girdim bakalım bu ay içinde dönüş yapılacak diyorlar ama ben pek inanmıyorum.
 Bugün uluslararası bir firmadan telefon aldım pazartesi günü iş görüşmesi için çağırdılar. Belki oradan bir şeyler çıkar.
 Bunların dışında yıllardır bir türlü geçmek bilmeyen sivilcelerime savaş açtım ve doktora gittim.Bugün aylarca sürecek #zoretanin tedavimin 4. günüdeyim bunla ilgili de detaylı yazılar gelicek.
 İşte buralarda olmadığım süre boyunca zamanım böyle geçti.

 Sevgiler.

19 Ekim 2013 Cumartesi

Gecenin şarkısı..



    Gecenin şarkısı karanlıkta,boş yollarda huzurla gidenlere gelsin..
#Maroon5 #Shewillbeloved



Sevgiler..

13 Ekim 2013 Pazar

Gecenin Şarkısı..




  Bu gecenin şarkısını seçemedim nedense.. Tüm gün deli gibi yıllardır yapmadığım bayram temizliğini bir günde yaptıran annem sayesinde, dilim bir karış dışarıda yatıp yuvarlanacak yer aradım durdum tüm akşam..

  Bunca yorgunluğun üstüne şafak sayar gibi sevgiliyi özleme günlerinin acısı gün be gün katlanarak canımı sıkmaya devam ediyor.. Ha bir de işsizim mezun oldum ama iş yok!

  Ama ben azmettim bu kadar tersliğe karşı,neşeden mi delilikten mi bilinmez pek bir neşeliyim bu gece..

  Bu yazıyı yazarken en az 8201 bininci kez aynı şarkıyı dinlediğim için gecenin şarkısını cool adam #FettahCan'dan seçiyorum. Bu gecenin şarkısı hiç bir göndermeme içermemektedir..

  Gözlerimi kapadığımda nedense kendimi rum sokaklarında dolaştığım sıcak yaz günlerinde buldum..


  Gecenin şarkısı biraz uzun bir yazı olsa da sonunda burada :)
  Sevgiler..

10 Ekim 2013 Perşembe

Eskişehir'de Donör Olmak! #MeliseCanVer



  Öncelikle bu yazıyı okuyan herkese merhaba,

  Uzun zaman önce kafama koyduğum donör olma meselesini hep bir şekilde ya unuttum ya da özensiz davrandım..Belki benim bu bilinçsizce davranışım yüzünden yardım edebiliceğim nice Melis'e yardım edemedim.Okulumu bahane ettim Türkiye'ye geldiğim beş sene boyunca süren kısıtlı tatillerde aklımdan uçup gitti belki.. Amacım vicdan muhasebesi yapmak değil belki de öyle bilmiyorum..

  Sonuç olarak Eskişehir'de yaşıyorum ve yaklaşık 10 gündür naparım,nereye giderim vs araştırma işine koyuldum.İnternette bulduğum tüm bloglarda kan verme işini Eskişehir Devlet Hastanesi'nde yapabiliceğimi öğrendim. Aradım randevu almam gerekiyor mu diye görüştüm.Görüştüğüm görevli bana gelin arkadaşlarımız sizi yönlendirirler hemen dedi.Bende daha fazla beklemek istemedim ve öğlen evden çıkıp hastaneye gittim. Saat öğleden sonra 2'de hastaneye girdim ve danışmada ki görevli kişiye ilik donörü olmak istiyorum bu yüzden geldim acaba nereye gitmem gerekiyor diye sordum.Sonra hastanenin içinde süren maceram başladı.Herkes farklı bir kan alma birimine yönlendirdi beni. Hastanede çıkmadığım kat, konuşmadığım danışma çalışanı ve güvenlik görevlisi kalmadı.Hatta bir hemşireden 'madem kan vericeksin git önce muayne ol' diye fırça bile yedim.Neden geldiğimi tane tane anlatmama rağmen.
Hatta organ bağışı birimine bile gittim ama orada çalışan görevlide bana farklı bir yeri tarif etti..

  Bu olayları yaşarken baya sinirlendim ama saat 4 civarı bir temizlik görevlisi benim her kapıyı çalıp verdiğim savaşa duyarsız kalamayarak problemimi sordu.Bende derdimi anlattım.Bana A blokta birinci katta ameliyathane kapısının oraya kadar eşlik etti kapıyı açtı ve içeriden bir sekretere neden geldiğimden bahsetti. Hemen bu işle ilgilenen Ergün bey'i aradılar ve sonunda çözüme kavuştum.

  Fakat o gün kan veremedim çünkü Ergun bey bana aslında bu işlemin kendi görevleri olmadığını sadece bunu yardım etmek amaçlı yaptıklarını fakat alınan kanları kargoyla yolladıkları için mümkünse pazartesi ya da salı günü gelmem gerektiğinden bahsetti.Kanın, kargolama işlemi sırasında hafta sonuna denk geldiğinde bozulabiliceğini böyle bir durumda kalmamak adına böyle bişey yaptıklarını söyledi.

  Kısacası bu yazıyı yazmamın nedeni eğer Eskişehir'de yaşıyorsanız ve kendi sağlığınızla başka insanlara da sağlık vermek istiyorsanız  'mek istiyorsanız ya da Melis gibi binlerce kişiye yardım etmek istiyorsanz hafta içi pazartesi veya salı günü Eskişehir Devlet Hastanesine gidip A blokta kimseye bişey sormadan ameliyathanenin önünde ki danışma bankosundan Ergun beyle görüşmek istediğinizi bildirirseniz elinizden gelen en iyi şeyi yapmış olucaksınız.

  Lütfen ama lütfen okuyup kayıtsız kalmayın.. Küçük elleriyle,gülen gözleriyle hayata tutunmaya çalışan minik kalplere elinizi uzatın..

  Sevgiler..

5 Ekim 2013 Cumartesi

Gecenin şarkısı..



  Bazı kadın şarkıları vardır en iyi sesli adamlar da söylese ağızlarına yakışmaz o hissi yaşatmaz. Ama bu Sezen şarkısı Toygar Işıklı'ya çok yakışmış..

  Gözlerini kapadığında sevdiğini hatırlayanlara,özleyenlere aynı zamanda özlenenlere,hatıraları yüzlerini gülümsetenlere gelsin gecenin şarkısı..

  Ya da şöyle diyelim yarasının,acısının,özleminin üzerini kapamak isteyenlere korkusuzca acısının,hasretinin üstüne yürüyenlere.. Size,bana,herkese gelsin..



4 Ekim 2013 Cuma

Gecenin şarkısı..



  Bazı şarkılar var ki sadece ilk söyleyenin sesine yakışır.. Sadece o kişiden duymak içini titretir insanın..




Sevgiler..

26 Eylül 2013 Perşembe

Gecenin şarkısı..




  Sözleri çok güzel olsa da gecenin şarkısı olmasının asıl nedeni şarkının dinginliği ve Yonca Lodi'nin enfes sesi..

  Ayrılıklarınızın,acılarınızın,gözyaşlarınızın,yollarınızın sizi üzen herşeyin sonunun gelmesi dileğiyle iyi geceler..



Sevgiler..

21 Eylül 2013 Cumartesi

Ben galiba hep çok fazla şey istiyorum..



  Gözyaşlarım kurumadı bugün içimde hep kocaman bir acı.. Kendinizi kimseye anlatamamak nedir bilir misiniz? Bunalıyorum,konuşmaya ihtiyacım var diyorum annem sadece haklısın diyor ve susuyor.. Benim,benimle konuşacak birine ihtiyacım var.. İçimdeki öfkeyi kusmaya,gözyaşlarımı silmeye,sarılıp beni sakinleştirmeye yardımcı olacak birine ihtiyacım var.. Hayatım boyunca tüm sıkıntılarımın üstesinden kendim geldim ben artık yoruldum,sıkıldım,belki de tükendim..

  Özlemlerim var,içimde hala küçücük bir çocuk var..

  İçip içip haykırmak istiyorum,sarhoş olup sızmak istiyorum.. Tüm öfkemle elimde ki taşları denizde atıp rahatlamak istiyorum.. 

  Denizden esen rüzgar saçlarımı karıştırsın,dalgalar ayağıma vursun,yıldızlar,deniz kokusu beni sakinleştirsin istiyorum..

  Aslında kendime gerçek bir düzen istiyorum en kısa sürede...


  Sevgiler..

20 Eylül 2013 Cuma

Gecenin şarkısı..


O nasıl güzel bir müziktir sözler olmadan bile bıkmadan dinlenir,insanın içini titretir.. Helal olsun!




Neden yazmıyorum?


  Uzun zamandır yazmıyor olmamın nedeni, okulu bitirip ailemin yanına taşınmış olmam ve bir alışma sürecinde olmam aslında..

   İlk günler biraz çabuk geçti eşyalarımın hepsini getirmem imkansız olduğu için büyük bir kısmını kargoya vermiştim. Onlar geldi tekrar yıkandılar,ütülendiler derken zamanın nasıl geçtiğini anlayamadım. Üstüne üstlük bir de o arada bir şirketin sınavına girip ertesi gün de iş görüşmesine çağırıldım. Fakat bu detayı sizle sonra  paylaşıcağım..

  Anlıcağınız o hareketli günler bitti şimdi evin düzenine kör topal ayak uydurmaya çalışan,hiç sorunu yokmuş gibi gözüken bir ben var.. Mutlu muyum cevabım ne evet ne hayır aslında..Hala rüzgarda savrulan yapraklar gibi bir psikolojiye sahibim..Bu durum ne kadar devam eder bilmiyorum..Bundan sonra daha çok yazar mıyım bilmiyorum..

  Tek bildiğim kendi düzenimi özlüyorum bu yeni düzene alışmam çok zamanımı alacak sanırım..


  Sevgiler..

3 Eylül 2013 Salı

Gecenin şarkısı..




  Uzun zaman sonra gecenin şarkısı eylülle beraber sonbaharı hissedenlere,sevgililerini özleyenlere,saçları rüzgarda savrulanlara gelsin..




Sevgiler..

25 Ağustos 2013 Pazar

Gecenin şarkısı vol:3



   Bu şarkıyı bu adama çok yakıştırırım kendimi bildim bileli ama arada sürekli geçen best best best best fm reklamları olmasa daha da güzel olucak..

  Bu gece ki gecenin şarkısı ızdırıbanına son veriyorum bol bol öpücükler..



  Bak şimdi lisedeki sevgilim geldi aklıma.. Onun için okul maçlarının tümüne giderdim adam amigoydu.. Baya da yakışıklıydı bana göre.. Hatta beni,sen benim için çok iyisin diye terk etmişti..Ama peşimden hala koşuyor 7 senedir bunu da belirtmek isterim ;) 
  Dur ben şu postu yapıp adamı google da tekrar bir araştırıyım;) 
  Nolucak bu bende ki eski sevgili tribi bilmem..

 Sevgiler...

Gecenin şarkısı vol:2


    Kuralı bozup gecenin şarkısı vol:2 yapmaya karar verdim bu gece vol: kaça gideriz bilemiyorum..
 Yine ne varsa eskiler de var diyorum;



Gecenin şarkısı...


   Eyy Demet AKALIN! Sen böyle şarkılar söyle ben her albümünü alıyım!!

Gecenin şarkısı ta 90'lardan gelir .. Nasıl acılı bir çocukluk yaşadım bilinmez 90'ların en sevdiğim şarkısı olur kendileri..




Hürrem Sultan Durumları..



   Dikkat! Bu yazı feminizim içermektedir..

 Bugün Ayşe Arman'ın Meryem Uzerli röportajını okumayan yoktur herhalde.. Misal ben günlerdir pazar gününü bu haber için bekliyordum.. 

  İçerik hakkında bilgi sahibi olmayanları öncelikle buraya alalım.. Hepimizin karşılaştığı en kaba haliyle öküz erkek sendromu Meryem Uzerli'nin karşılaştığı adam tipi.. Hala inanamıyorum ya sen gez koluna fıstık gibi hatunu sonra yok çekmeyin yok soru sormayın.. Sonra vay efendim Meryem şöyle sıkıldı ,şöyle az kazandı ben ona destek oldum vs vs.. Dön bir de hamile diye haberler var ama benim bir bilgim yok de!

  Kimse kusura bakmasın ama bu suçun tamamını ben adam da görmüyorum. Erkekleri paşalar,ağalar gibi yetiştiren ebeveynler de görüyorum.. Yapmayın,yapmayalım ilerde erkek annesi olursam bende yapmayayım..Hep bu günler hatırlansın.. Kadına saygının kalmadığı bugünler adına her kadın daha dikkatli olmalı erkek çocuklarını yetiştirirken bence..Yoksa nice Can Ateş'ler olur ülkemizde ama nice Meryem Uzerli'ler olmaz! Çünkü biz onları kadın cinayetleri,namus davaları haberlerinde okuruz..

  Ben Meryem Uzerli'ye helal olsun diyorum..İnandığı,hissettiği gibi yaşadığı için.. Umarım bebeğiyle mutlu olur.. Bu arada ona destek olan ailesini de tebrik ediyorum.. 

Sevgiler..

24 Ağustos 2013 Cumartesi

Gecenin şarkısı..


 Kendi kendime girdiğim yalnızlık bunalımlarım halen devam etmekte o yüzden bu gecenin şarkısı;



Sevgiler.

23 Ağustos 2013 Cuma

....




   Eyyy iş verenler,çok sevgili insan kaynakları elemanları bu serzenişim size !!

 Anladım arkadaş acı oldu ama çok erken anladım! 5 sene okudum şaka gibi iş bulamıyorum.. Neymiş efendim en az 2-5 yıl arası deneyim olmazsa olmazlarıymış.! 
 İlla ben 5 yıl üniversite okudum 5 yıl deneyimim var geyiği yapıyım istiyorsanız buyrun yapalım! Adaleti bile adaletli olmayan ülkemde iş verenlerin adaletli olduğuna inandım ben ,inanmak istedim..
 Ben ve benim durumda olanlar ısrarla kpss karşıtı olanlar bize bol bol kolay gelsin..
 Sevgiler...

22 Ağustos 2013 Perşembe

Gecenin şarkısı..

Kim bilir kaç gecenin,kaç kişinin şarkısı oldu stop! 




Bu gece hepimizin şarkısı olsun..
İyi geceler..

21 Ağustos 2013 Çarşamba

I am moving..


  Başlıktan da anlaşıldığı gibi taşınıyorum ama ne taşınmak :) Eşyalarımı toplamayı bile başaramıyorum.Ne koli bulabiliyorum ne bavullara sığabiliyorum..

  O yüce kurtarıcımız vakumlu poşetler bile derdime derman olmaya yetmiyor maalesef :( Eşyalarımı kargoya verip Türkiye'ye yollayacağım fakat güzelce paketlenmiş olması gerekiyormuş eşyaların..
Bavulla gönderim yapılmıyormuş..

 Nasıl da bu kadar eşyam olmuş inanamıyorum kendime .. Mutfakta bir insanın kaç çeşit makarna süzgeci olabilir bende tam 3 boy varmış :) Bilinçsizce alışveriş yapmak diye ben buna derim..Ama hepsini de kullanıyordum :) 3 boy makarna süzgeci ne ki ölçme kapları,mutfak tartısı,blender,mikser,mini fırın,çay makinası,filtre kahve makinası,türk kahvesi makinası.. Daha neler neler.. Resmen tüm çeyizimi taşımışım 5 senede buraya :)

  Bunların hepsini Türkiye'ye götürsem annem bana çeyiz diye biriktirdiği havluları da koyar başka da bişey almaz bana :) 

  İşte böyle eşyalarımın yarısını kıyamayıp taşıyacağım,yarısını arkadaşlarıma dağıtacağım bir 10 gün var önümde şimdi.. Haa bir de taşınmak istiyor musun diye sorarsanız onu da daha sonra uzun uzun anlatırım ;)

  Sevgiler..

20 Ağustos 2013 Salı

Gecenin şarkısı..

Bu günün,bu haftanın,bu gecenin bıkmadan usanmadan dinlenen şarkısı..

Zor..


  Sayılı gün çabuk geçer derler ama koskoca 5 yıl nasıl bu kadar çabuk bitti.. Yaşarken çok uzun gelen haftalar,aylar katlanarak yıllar oldular ve şimdi hepsi bitti.. Bir devrin sonu olan üniversite hayatımın sonuna geldim bugün. Artık eşyalarımı topluyorum yavaş yavaş. 10 gün sonra 5 yıl yaşadığım bu şehri,kendi evimi bir yabancıymışım gibi bırakıp gideceğim.
  Bir az önce sevgilimi uğurladım kocaman bavuluyla bir daha asla beraber yaşayamayacağımız bu evden, gidişini izledim..Sabah son kez balkonda kahvesini içerken ona sarıldım,beraber son kez aynı manzaraya baktık.Biraz üzüldük,biraz güldük,ben birazı belki biraz geçecek kadar ağladım..Ama bol bol sarıldık.. 
5 senenin en zor 6 ayı başlıyor şimdi bizim için ayrılık bizim bu kadar uzun süre alışık olduğumuz bişey değil.
 Zor..

13 Ağustos 2013 Salı

Akşam yemeği,ne giydim vol: 4


  Bu yaz sıcakları yüzünden bilgisayarın başına bile oturmaz oldum.Hala bitmeyen sınavlarımın da etkisi büyük tabi..Cuma günü üniversite hayatımın son sınavına girip bu dertten kurtulacağımı umuyorum.Şu aralar aklımda bir de master fikri var ama bir süre erteleyeceğim sanırım ama yine de benim sağım solum belli olmaz :)

  Bayram da aileden uzak olmak buruk bir his bırakır insanda.Bende bu nedenle bayramla ilgili bişey yazmıyorum,yazamıyorum.Her neyse bu konudan uzaklaşıp küçük bir arkadaş grubuyla bir yemek yemek yalnızlığımızdan sıyrılmak için hep beraber yemeğe gittik. Göreceğiniz fotoğraflarda o gece ne giydim fotoğrafları.




Şifon gömlek : Mango, Jean : Mavi, Ayakkabılar :Vintage

3 Ağustos 2013 Cumartesi

Black & White

Merhaba :)
Dün akşam çok sevdiğim arkadaşlarımdan birinin doğum günüydü kendi aramızda sahil kenarında güzel,küçük bir yerde eğlenceli bir kutlama yaptık.
Bende uzun zamandır ne giydim postu yapmadığım için dün akşamın kombinini eklemek istedim..
Yaz ya da kış farketmez siyah-beyaz benim hep favori rengim,tabii bir de benim için yaz gecelerinin vazgeçilmez kumaşı şifon :) Bunların hepsi bir araya gelerek dün akşam ki kombini oluşturdular.




Etek: Zara,Bluz:Massimo Dutti,Çanta:Vintage,Ayakkabı:Kriste Bell
Sevgiler..



1 Ağustos 2013 Perşembe

Cause your shine is somethin’ like a mirror...

Bu gecenin şarkısı ya da bu sabahın..Ama benim için bu yılın en popüler şarkısı :) Justin Timberlake de güzel yaş alan adamlardan değil mi ?


Şimdiden kimilerine günaydın,benim gibilere iyi geceler..
Sevgiler..

Hafta sonu kaçamağı :)

  Bu aralar bloğu iyice ihmal ettim ama yaz okulu ve sıcaklar beni mahvetti. Şuan sadece bir sınavım kaldı artık işsiz sayılırım :)

  Geçen hafta sonu küçük bir kaçamak yaptık erkek arkadaşımla,güzel bir hafta sonu geçirdik dipkarpaz'da baya yorulduk ama değdi. Bir gün yolunuz buralara düşerse aklınızda bulunsun mutlaka karpaz'da bir kaç günlük bir tatil yapın..:)













16 Temmuz 2013 Salı

Yazın vazgeçilmezi hasır çantalar


  Benim için yaz demek hasır çanta demek!

  Oldum olası çok severim hasır çantaları benim için asla modası geçmicek parçalar arasında. Küçükken annemin mutlaka her yaz bir hasır çantası olurdu ya günlük kullanım için ya da plaj için.
Lise yıllarımda benim de bir tane küçük sevimli bir hasır çantam vardı. Malum hasır çantalar çabuk deforme olduğu için uzun yıllar dayanmadı..

  Geçen gün bir süpermarkette alışveriş yaparken hasır sepetlerin olduğu reyonda gördüğüm ne için yapıldığını bilmediğim ama benim bundan süper çanta olur diye düşündüğüm,3 boyu olan hasır sepetlerden orta boy olanını hemen kaptım.Ben bayıla bayıla kullanıyorum bazen plaja giderken bazen de dışarı çıkarken :)Bakalım siz beğenicek misiniz?




Bu arada mudo ve lidyana da gerçekten güzel hasır çanta modelleri var benden söylemesi :)

Sevgiler..

Ürün incelemesi vol: 2

   Bugüne kadar pek çok lipstick kullanmış olmama rağmen bir tek bu üründen memnun kalmıştım tık tık. Geçen gün düzenli kullandığım demir haplarım bittiği için eczaneye gittiğim de hep merak ettiğim Blistex lipstickleri bana göz kırptılar ;) Bende bu tek pakette olan fruit smoothies serisinden kaptım bir tane.Eve gelir gelmez denedim ve bu zamana kadar kullanmadığım için resmen pişman oldum.Dudakları hem çok güzel nemlendiriyor,hem pürüzsüz bir hale getiriyor,hem de o kadar güzel bir tadı var ki.Üstüne bir de bonusu spf 15 koruması olması.Benim bundan sonra sürekli alıcağım bir ürün olarak top listeme eklendi bile hala denemediyseniz kesinlikle bir şansı hakediyor bu seri mutlaka deneyin derim:)



   
Sevgiler



               


14 Temmuz 2013 Pazar

Gecenin şarkısı..



  Ne zamandır yokum yine buralarda dönüşüm muhteşem olucak ama yaz okulu ödevleri,sunumları,sınavları bitsin diplomamı da bir güzel alıyım sonra kutlama postları yapıcam burada :)
 Yine bir,yarın sınav var gecesi yaşıyorum ama hala çalışmıyorum bu gidişle ben mezun falan olamıcam  heralde. Kendime yarın ki sınavda başarılar diliyip,sizi gecenin şarkısıyla başbaşa bırakıyorum..tık tık :)
 Not: Yarın falan derken sınava 8 saat kalmış !!
Sevgiler..

6 Temmuz 2013 Cumartesi

Yeni çanta kaçamağı :)

  Merhabalar bu aralar bloğu ihmal ediyorum farkındayım ama yaz gelince insan kendini havanın güzelliğine de kaptırınca bilgisayar başına oturmayı canım hiç istemiyor açıkcası :)
Geçen gün uzun zamandır yaptığım alışveriş diyetini bozup yine kendime çanta aldım :) Bu ara elim hep bu tonlara gidiyor nedense..
Sizi görsellerle başbaşa bırakıyorum.. 
Sevgiler..





Not: Şu fotoğrafları düz koymayı bir türlü beceremedim nasıl yapıcağım konusunda fikri olanlar yorum yazarsa çok sevinirim :)

22 Haziran 2013 Cumartesi

El ve tırnak bakımı tüyoları ;)


  Merhaba arkadaşlar uzun zaman oldu yazmayalı başta şunu belirtmek istiyorum ki hala aklım ve gönlüm direnişte olan arkadaşlarımızdan yana ama artık yazmaya başlamam gerektiğini düşündüm..

  Malum yaz çok uzun süre bekletse de sonunda geldi ve artık nefes aldırmıyor. Ben kış aylarından daha çok yaz aylarında oje sürerim bu da tırnaklarımın daha fazla sararmasına neden olur.İşte bunun için benim küçük bir keşfim var :) Belki benden daha önce bu yöntemi bulanlar ve kullananlar olmuştur ama ben şu ana kadar hiç karşılaşmadım.
  Öncelikle size evde manikür adına neler yaptığımdan bahsetmek istiyorum.Özetle annemin verdiği tavsiye üzerine tırnak kenarlarında ki etleri asla kesmiyorum,yalnızca ittiriyorum,her akşam yatmadan önce ellerimi yıkadığımda el ve tırnak fırçamı kullanıyorum ve herhangi bir nemlendirici krem sürüyorum.
  Asıl önemli nokta sararan tırnaklar onlar için de çözümüm limon suyu ve beyazlatıcı etkisi olan bir diş macunu karışımını oje sürer gibi kulak çubuğu yardımıyla tırnaklarımıza bu karışımı sürüyoruz sonra kurumasını bekliyoruz ardından ılık suda bir güzel mümkünse fırça yardımıyla tırnaklarımızı fırçalayarak ellerimizi yıkıyoruz sonra gelsin bembeyaz tırnaklar:) Bir kaç saat sonra etkisini daha da belli ediyor bu yöntem onu da eklemek istiyorum.
  Şimdi fotoğraflara bakalım:


Sevgiler..

14 Haziran 2013 Cuma

Benden küçük bir not..




  Ne kadar oldu yazmayalı ben bile hatırlamıyorum,aslında çok özledim yazmayı,bloglar arasında zaman geçirmeyi..
  Bir çok blogger arkadaşım yazmaya başladı ama benim hala içimden gelmiyor kendimce ürün yorumlamak,ne giydim,ne aldım yazmak..
  Ama asla tekrar düzenli yazmaya başlayanları yadırgamıyorum aslında onları zamanım,fırsatım oldukça elimden geldiğince okuyorum.
  Ama kendi adıma sizden özür diliyorum hala yaralanan arkadaşlarımız,gözyaşı döken annelerimiz varken ben bir süre daha yazamıcak gibiyim.
  Umarım herşey hepimiz için daha güzel olur.
  Sevgiler..

3 Haziran 2013 Pazartesi

Teşekkürler taksim çapulcuları,kalbim sizinle!


   Ülkemimzde böyle şeyler olurken ben kilometrelerce öteden gece vicdan azabı çekip uyuyamıyorsam,sınavlarıma çalışmayı bırakıp internetten sürekli olayları izliyorsam,aldığım her nefes orada tanımadığım ama ailem olan insanlar içinse buraya bişey yazmanın anlamı benim için yok arkadaşlar.
Bu gösteriler o kadar güzel gösterdi ki aslında bu ülkenin insanları türbanlısı ,açığı ,türkü, kürtü, lazı, alkoliği, dinarı herkes oradaysa insanlarımız bereber kardeşce yaşıyormuş demek ki!!
En kısa sürede hiç kimsenin canı yanmadan,hiç bir anne göz yaşı dökmeden bu günlerin bitmesini diliyorum orada benim için de ter döken,acı çeken,susan,yeri gelince protesto yapan arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum.Kalbim hepiniz için atıyor.

31 Mayıs 2013 Cuma

Gezi parkı



Bu olaylar twitterda ilk patlak verdiğinde bloğumda bir yazı yazmıştım ama şimdi iş gerçekten çığrından çıktı. Her insanın hakkı olan eylem yapma,fikirlerini savunma hakkı artık yok ülkemizde!
Bu nasıl bir rezilliktir onca insana bu denli eziyet hangi akıla hangi vicdana sığar inanamıyorum.
Tüm kalbim oradaki insanlarla,benim ricam sizde duyarsız kalmayın harekete geçin.
İnsanların yardıma ihtiyacı var,başka şehirlerde ülkelerde de olsanız oradaki insanlara yüreğiniz onlarla olduğunu hissettirin,hadi ne duruyorsunuz herkes taksime!!

30 Mayıs 2013 Perşembe

Bu yazın ilk çantası

  Bugün küçük bir kaçamak yapıp Lefkoşa'ya gittik,yemek yedik.Görmeyeli bir kaç yeni mağaza açılmış sağ olsun sevgilim anlayış gösterip biraz kendimi mağazalar içinde kaybetmeme izin verdi :)
  Mağlumunuz essera çantalar geçen yıldan beri pek bir moda. Şeker gibi renkleri olan bu kauçuk çantalar hem küçük hem de oldukça kullanışlı.İçine kredi kartı,cep telefonu,bir ruj varsa bir kaç küçük eşyanızı da içine alabilicek boyutta.
  Ben dikey olan modellerinden istiyordum fakat aldığım yerde kalmamıştı Kıbrıs'ta da başka hiç bir yerde bu çantalardan görmemiştim fiyatlarını da Lidyana'nın yarı fiyatında bulunca kalan renkler arasından bir seçim yaptım.



  Aynı anda çektim fotoğrafları ama bir ve ikinci fotoğrafta rengi ışıktan dolayı biraz farklı çıkmış.Güzel bir turkuaz rengi var aslında çantanın son iki fotoğrafta daha net görülüyor.Ayrıca şu fotoğrafları düz eklemeyi bir türlü öğrenemedim kusura bakmayın.
Sevgiler

29 Mayıs 2013 Çarşamba

Güneşin rengi!

  Bu yıl geçen yıl olduğu gibi neon renkler pek moda malumunuz. Sarı en son ben küçükken çok modaydı  :)
  Anneannem hep söyler 10 yıl da bir aynı şeyler moda olur diye o yüzden anneannemin tüm eşyalarını arada sırada annem,teyzem ve ben yağmalama girişimlerinde bulunuruz :)
  İşte benim çocukluğumun rengi sarı bu yıl yine altın çağını yaşıyor. Ben beğendiklerimin bir kaçını sizle paylaşmak istedim.Sizi resimlerle başbaşa bırakıyorum.
  Sevgiler